Ülkemizin kıymetli yazarlarından Süha Oğuzertem, trajik bir yangında hayatını kaybetti. Edebiyat camiasında derin izler bırakan Oğuzertem, yazdığı eserlerle birçok okuyucunun kalbinde yer edinmişti. Bu acı kayıp, sadece ailesi ve yakınları için değil, Türk edebiyatı için de büyük bir kayıp olarak değerlendirilmektedir. Oğuzertem'in hayata gözlerini yumduğu an, onun sanatına ve yaşamına dair birçok sorunun da beraberinde gelmesine neden oldu.
1950 yılında doğan Süha Oğuzertem, küçüklüğünden itibaren edebiyatla iç içe bir yaşam sürmüştür. Zamanla yazmaya olan ilgisi, onu kendine özgü bir üslup ve bakış açısı geliştirmeye yönlendirmiştir. Oğuzertem, roman, deneme ve öykü gibi çeşitli türlerde eserler vermiş, edebiyat tutkunları tarafından sevilip okunmuştur. "Kayıp Zamanın Peşinde" adı altında yayımlanan romanı, onun en çok bilinen eserleri arasında yer almakta olup, çok sayıda ödül almasına da vesile olmuştur. Eserleri, genellikle insan ilişkilerini, bireyin psikolojisini ve toplumsal sorunları derinlemesine inceleyen bir bakış açısına sahipti.
Geçtiğimiz günlerde, Oğuzertem’in yaşamını kaybettiği yangın olayı, tüm ülkede büyük bir şok etkisi yarattı. Yangın, İstanbul'un Kadıköy semtinde bulunan bir apartmanda, henüz bilinmeyen bir nedenle çıktı. Kısa sürede büyüyen alevler, Oğuzertem’in yaşadığı daireyi sararken, çevredeki komşular hemen itfaiyeye haber verdi. Ne yazık ki, itfaiye ekipleri yangına müdahale etmesine rağmen, Oğuzertem’in hayatını kurtaramadı. Olayın ardından yapılan incelemelerde, yangının çıkış nedenine dair yapılan araştırmaların sonuçları merakla bekleniyor.
Oğuzertem’in vefatı, sosyal medya platformlarında da geniş yankı buldu. Edebiyatçılar, yazarlar, sanatçılar ve okurlar, Oğuzertem’in eserleriyle kendi hayatlarında nasıl bir etki bıraktığını paylaşarak, anısını yaşatmaya çalıştı. “Hayatımızın bir parçasıydı” diyen birçok kişi, onun sosyal ve kültürel katkılarının ne denli kıymetli olduğunu vurguladı. Oğuzertem’in verdiği seminerler, edebi sohbetler ve genç yazarlara mentorluk yapması, onu Türk edebiyatında önemli bir figür haline getirmiştir.
Oğuzertem’in hayatını kaybetmesi, elbette onunla birlikte birçok projenin yarıda kalmasına da yol açtı. Okurlar, kendisine dair bir daha yeni eserler yazamayacak olmanın derin hüznünü yaşıyor. Oğuzertem’in ardında bıraktığı miras, onun edebi değerlerinin yanı sıra, okuyucularına ilham veren hayat hikayesiyle de devam edecektir. Edebiyat dünyası, onun kaybını sadece bir yazar kaybı olarak değil, bir fikir dünyasının sönmesi, bir sesin daha sustuğu noktası olarak değerlendiriyor.
Son olarak, Süha Oğuzertem'in vefatı, yalnızca edebiyat aleminde değil, tüm ülke genelinde büyük bir üzüntü yarattı. Herkes, onun eserleriyle dolu bir kütüphaneye sahip olmanın ne kadar kıymetli olduğunu hatırladı. Oğuzertem, yazdığı her cümlede okuyucularına duygu katmayı başarmış, onunla birlikte birçok ruh halini ve düşünceyi paylaşma fırsatı vermiştir. Umuyoruz ki, onun mirası, gelecek nesillere ilham vermeye devam edecek ve okunmaya değer eserleriyle bizlerle olacaktır.