Türkiye, coğrafi konumunun avantajını kullanarak, komşu ülkeleriyle olan ticari ilişkilerini güçlendirmeyi başardı. Son yıllarda yapılan yatırımlar ve diplomatik atılımlar, özellikle ihracatta kayda değer bir artış sağladı. Bu artış, Türkiye'nin dış ticaret politikalarının ne denli etkili olduğunu gösteriyor.
Türkiye'nin komşularına yaptığı ihracatın artışında birçok faktör rol oynamaktadır. Öncelikle, Orta Doğu ve Balkanlar'daki siyasi istikrar, Türkiye'nin bu bölgelere olan ticari bağlılığını artırmıştır. Irk, dil ve kültür açısından benzerlikler, komşu ülkelerle olan ticari ilişkilerin güçlenmesine katkı sağladı. Özellikle İran, Irak, Gürcistan ve Azerbaycan gibi ülkelerle yapılan ticaret, Türkiye'nin stratejik hedefleri arasında yer almaktadır. 2023 yılında bu ülkelerle yapılan ticaretin toplam hacminin 25 milyar dolara ulaşması bekleniyor.
Bunların yanı sıra, Türkiye, yaptığı ihracatın sektörel dağılımı ile de öne çıkıyor. Elektronik, otomotiv, tekstil ve gıda sektörleri, Türkiye'nin ihraç ettiği ürünlerin başında geliyor. Örneğin, otomotiv sektöründe büyük bir pazar olan İran, Türkiye'nin en önemli ihracat pazarlarından biri haline geldi. Gıda ürünleri ihracatı ise özellikle Irak'a yapılan satışlarla ön plana çıkıyor. Türk gıda ürünleri, kalite ve lezzet açısından komşu ülkelerde oldukça talep görüyor. Toplam ihracatın %30'unu gıda ürünleri oluşturuyor.
Bununla birlikte, Türkiye'nin komşularına yönelik ihracatının yükselmesinde, devlet destekleri ve ihracat teşvikleri de önemli bir rol oynuyor. Ticaret Bakanlığı'nın sağladığı finansal destekler, firmaların rekabetçi fiyatlarla ihracat yapabilmesi açısından büyük bir avantaj sağlıyor. Örneğin, ihracatçı firmalara sunulan KDV iadesi, nakliye destekleri ve yurtdışı fuar katılımları için sağlanan teşvikler, Türkiye'nin komşu ülkelerle olan ticaretini artıran faktörler arasında yer alıyor.
Tüm bu gelişmeler, Türkiye'nin komşularıyla ekonomik ilişkilerini güçlendirirken, aynı zamanda bölgesel kalkınmaya da katkı sağlıyor. İhracat artışı, her iki taraf için yeni iş olanakları yaratmakta ve istihdamı artırmaktadır. Türkiye'nin ekonomik gücünü artırma hedefi doğrultusunda bu stratejik ticaret ilişkileri, önümüzdeki yıllarda daha da derinleşeceğe benziyor. Komşu ülkelerdeki pazar potansiyeli göz önüne alındığında, Türkiye'nin dış ticaret politikalarında yapacağı yeni düzenlemeler, ihracat hedeflerini daha da yukarılara taşımak için önemli bir zemin oluşturacaktır.
Sonuç olarak, Türkiye'nin komşu ülkeleriyle olan ticari ilişkileri, yalnızca ekonomik kazançlarla sınırlı kalmayıp, aynı zamanda kültürel ve sosyal etkileşimleri de artırmaktadır. Bu durum, Türkiye'nin uluslararası alandaki etkisini güçlendirmektedir. Gelecek dönemde, bu ticari ilişkilerin daha da ileriye gitmesi için hem devletin hem de özel sektörün alacağı yeni stratejiler büyük önem taşıyacaktır.