Donald Trump, 20 Ocak 2017 tarihinde ABD Başkanlığını devraldığında, ülkede radikal bir değişim vaadiyle yola çıktı. Göreve geldiği ilk 100 gün içinde birçok alanda hızlı adımlar atan Trump, özellikle ekonomi, sağlık, dış politika ve iç güvenlik konularında önemli kararlar aldı. Bu yazımızda, Trump'ın ilk 100 gündeki icraatlarını, hedeflerini ve bu sürecin Amerika üzerindeki etkilerini ele alacağız.
Trump, başkanlık koltuğuna oturduğundan itibaren en öncelikli hedeflerinden birinin Amerikan ekonomisini canlandırmak olduğunu sıkça dile getirdi. İlk 100 gün içinde, vergi reformları üzerinde çalışmalara başladı. Yüzde 35 olan şirketler üzerindeki vergiyi %15'e indirme vaadinde bulundu. Böylece hem işverenlerin üzerindeki vergi yükünün hafiflemesi hem de yabancı yatırımların artırılması hedeflendi. Ayrıca, bu reformun sonucunda, iş gücü piyasasında yaratılacak istihdamın da artacağı öngörüldü. Trump’ın bu dönemde gerçekleştirdiği diğer bir ekonomik faaliyet, kamu altyapısına yapılacak yatırımları artırmak oldu. Federal hükümetin, yıllardır ihmal edilen altyapı projelerine yatırım yaparak ekonomik büyümeyi destekleyeceği yönündeki söylemleri, sanayi kesimince büyük ilgiyle karşılandı.
Yine bu süreçte, Trump yönetimi Ticaret Savaşı’nın kapılarını araladı. Çin ile olan ticaret açıklarının azaltılması gerektiğini belirten Trump, birçok ürüne yönelik gümrük tarifelerini artırarak, yerli üretimin desteklenmesini amaçladı. Ancak bu adımın Amerikan tüketicileri üzerinde yarattığı olumsuz etkiler, ilerleyen dönemde tartışmalara sebep oldu.
Trump’ın dış politika stratejisi, ‘Önce Amerika’ yaklaşımını benimsemeyi gerektiriyordu. Bu bağlamda, NATO üyelerinin savunma harcamalarını artırmaları gerektiğini vurguladı. Ayrıca, Ortadoğu’da yapılan müzakerelerin yanı sıra İran ile imzalanan nükleer anlaşmadan bir an önce çekilme arzusunu dile getirdi. Bu durum, uluslararası arenada büyük bir yankı buldu ve birçok ülke tarafından endişeyle takip edildi. ABD’nin bu yeni dış politikası, müttefik ülkelerle olan ilişkileri derinlemesine etkiledi ve bazı ülkelerle anlaşmazlıklara yol açtı.
İç güvenlik konularında da birçok reform hayata geçirildi. Göçmen politikalarında sert tedbirler almakla öne çıkan Trump, Meksika ile olan sınırda bir duvar inşa etme vaadini ilk 100 günde de sürdürdü. Bu projenin maliyetleri ve uygulanabilirliği üzerine yoğun bir tartışma başladı. Ayrıca, terörle mücadele kapsamında daha fazla askeri operasyon yapılacağına dair sinyaller vererek, güvenlik alanına yaptığı yaklaşımla dikkat çekti.
Son olarak, Trump’ın ilk 100 günü, iç politikada da birtakım değişiklikleri beraberinde getirdi. Sağlık sigortası reformu olarak bilinen Obamacare üzerine çalışmalarına hız vermesi ve bu düzenlemeyle ilgili eleştirilere yanıt vermeye çalışması, Trump yönetiminin sağlık politikasının belirli bir yönünü gösterdi. Bu süreçte, Trump; kongredeki Cumhuriyetçi Parti üyeleriyle birlikte çalışarak, sağlık reformu üzerinde değişiklikler yapma çabası içine girdi.
Sonuç olarak, Donald Trump’ın başkanlık döneminin ilk 100 günü, birçok alanda köklü değişimlerin müjdelenmesine sahne oldu. Ekonomi, güvenlik ve dış politika gibi konularda attığı adımlar, hem taraftarları hem de muhalifleri tarafından dikkatle incelendi. Ancak, bu dönemde yapılan reformların uzun vadede nasıl bir etki yaratacağı, zamanla ortaya çıkacaktır. Trump yönetiminin ilk 100 günde attığı bu adımlar, gelecekteki seçimlerde de önemli bir referans noktası olmayı sürdürecek.