Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) dün, Türk siyasetinde iz bırakan isimlerden biri olan Sırrı Süreyya Önder’i andı. Bu anlamlı anma etkinliği, TBMM Başkanı'nın himayesinde gerçekleşirken, katılımcılardan AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, yaptığı konuşmada, Önder’in terörsüz bir Türkiye için verdiği mücadeleye dikkat çekti. Kurtulmuş, "Sırrı Süreyya Önder, barışa giden yolda önemli adımlar atmış, toplumun farklı kesimlerini bir araya getirmek için çaba göstermiştir" ifadeleriyle Önder’in değerini vurguladı.
Sırrı Süreyya Önder, Türk siyasi tarihinde birçok dönüm noktasında yer almış bir figürdür. Hem milletvekilliği hem de sanatçı kimliği ile dikkat çeken Önder, siyasi hayatı boyunca barış ve uzlaşmayı savunmuş, buna yönelik birçok çalışma yapmıştır. Özellikle 2013 yılında başlatılan çözüm sürecinde aktif rol alması, onu Türkiye’nin barış çabalarına katkıda bulunan önemli kişiliklerden biri haline getirmiştir. Kurtulmuş, “Onun siyaseti bir mesele olarak değil, bir insan hakkı meselesi olarak ele aldı” diyerek, Önder’in politik yaklaşımını özetledi.
Kurtulmuş’un konuşmasında, Önder’in çalışmaları üzerinden terörsüz bir Türkiye hedefinden bahsedilmesi, dikkat çekici noktalar arasında yer aldı. "Sırrı Süreyya Önder, terörün sona ermesi için her zaman diyalogdan yana oldu" diyen Kurtulmuş, sözlerini, son yıllarda Türkiye’nin yaşadığı zorlukları aşmak adına Önder’in vizyonuna ve çabalarına atıfta bulunarak sürdürdü. Bu çabaların, sadece bir siyasi hareket olmaktan öte, toplumsal bir dönüşüm adına atılmış adımlar olduğunu vurguladı.
TBMM’deki anma etkinliğinde, Sırrı Süreyya Önder’in yaşamı ve siyaset anlayışı üzerine yapılan değerlendirmeler, katılımcılara ilham verdi. Kurtulmuş, "Önder’in hayali, zenginlik için kardeşlik, barış için dostluk ve terör için inatçı olmamak" sözleriyle, günümüzde bu hayallerin hâlâ geçerliliğini koruduğunu ifade etti. Gösterilen bu dayanışma, katılımcılarda umut ışığı olarak yankılandı.
Anma etkinliğine katılan birçok siyasetçi de, Sırrı Süreyya Önder’in gerek politik hayatı, gerekse de kişiliği ile toplumda bıraktığı derin etkileri dile getirdi. Bu etkinlik, sadece bir anma değil, aynı zamanda ülkenin geleceği için umut dolu mesajların verilmesi açısından da büyük öneme sahipti. TBMM’de yapılan bu anma, toplumsal barışın sağlanması için gerekli olan diyalog kültürünü yeniden pekiştirdi.
Sonuç olarak, Sırrı Süreyya Önder’in anılması, Türkiye’nin barış sürecine yönelik atacağı adımlar açısından bir hatırlatma niteliği taşıdı. Kurtulmuş’un sözleri, gelecekteki siyaset anlayışının temelinde barış ve diyalog kültürünün yattığını bir kez daha gözler önüne serdi. Anma etkinliği, katılımcılara, bir ulusun ancak farklılıklarını birleştirerek güçlü bir yapıya kavuşabileceği mesajını verdi.
TBMM’de gerçekleşen bu anlamlı etkinlik, sadece Sırrı Süreyya Önder’in hatırasını yaşatmakla kalmayıp, aynı zamanda Türkiye’nin geleceğine dair umut verici bir tablo sundu. Önder’in mirası, barışa ve kardeşliğe olan inancın bir tezahürü olarak, Türkiye’nin parlak bir geleceğe sahip olabileceğinin de bir göstergesi niteliğindedir.