Paris, 2023 yılı itibarıyla sokak sanatını ve grafitileri kontrol altına almaya yönelik ciddi adımlar atmaya başladı. Şehir yönetimi, duvarlardan sanata dönüşen grafitilerin estetik ve kültürel sorunlar oluşturduğunu ileri sürerek, şehirde yayılan bu tarz sanatsal ifadelere karşı sert önlemler almayı hedefliyor. Paris Belediyesi'nin aldığı bu karar, sadece grafiticileri değil, aynı zamanda sokak sanatına farklı bir bakış açısı arz eden sanatçıları da etkileyebilir. Peki, bu yeni yasaların ardında hangi gerekçeler yatıyor ve sanat dünyası bu duruma nasıl tepki veriyor? İşte detaylar…
Paris Belediyesi, sokaklarda bulunan grafiti ve benzeri eserlerin artışını önlemek amacıyla yeni yasalar geliştirmeye karar verdi. Uzun bir süre boyunca, sokak sanatı ve grafitiler şehrin kültürel dokusunun bir parçası olarak kabul edilse de, artan vandalizm olayları ve keyfi yazılar bunun önüne geçilmesi gerektiğini düşündürdü. Belediye, bu yasaların gerekliliğini açıklarken, sokak sanatının estetikten daha çok bir kirlilik kaynağı haline geldiğini savunuyor. Grafitilerin şehrin doğal güzelliklerini gölgelediği ve turizm açısından aday olan cami, müze gibi nadide yerlerin ilgisini azalttığı ifade ediliyor.
Yeni yasaların içeriğini ise, yapılara yapılan izinsiz müdahalelerin ciddi bir suç teşkil edeceği ve mahkeme yoluyla ceza gerektireceği oluşturuyor. Bunun yanı sıra, grafitilerin temizlenmesi ve bunlara yönelik yapılan harcamaların artırılması da şehrin bütçesine yük oluşturduğunun altı çizildi. Özellikle, Paris’in tarihi ve turistik alanlarında sıkça rastlanan grafitiler, yerli halk ve turistler arasında hoşnutsuzluğa yol açmış durumda. Belediye, bu durumun önüne geçmek amacıyla kapsamlı bir temizlik kampanyası başlatmayı planlıyor.
New York, Berlin gibi birçok şehirde olduğu gibi, Paris'te de sokak sanatı önemli bir ifade biçimi olarak kabul ediliyor. Ancak yeni yasaların getirdiği şiddetli müdahaleler, İstanbul, Londra gibi diğer metropollerde benzer meselelerin yaşandığını göz önünde bulundurulduğunda, eleştirilere neden oluyor. Sokak sanatçıları ve destekçileri, bu yasaların yaratıcı ifadelere ket vurduğunu ve yaratıcılığı kısıtladığını öne sürerek, yasaları sorgulamaya başladılar.
Grafitilerin, sosyal ve siyasi mesajlar içeren bir sanat biçimi olduğunu belirten sanatçılar, bu tür düzenlemelerin sanatsal ifade özgürlüğüne darbe vurduğunu savunuyor. Paris’in kültürel kimliğinin bir parçası olarak gördükleri bu sanat formunun korunması gerektiğine inanan sanatçılar, yetkililerin sokak sanatına daha yapıcı bir yaklaşım benimsemesi gerektiğini ifade ediyorlar. Ancak, Paris Belediyesi gidişata karşı bu kararlı tutumunu sergilerken, alternatif çözümler bulma konusunu gündemde tutacağına dair bazı ipuçları da veriyor.
Sonuç olarak, Paris Belediyesi'nin grafiticilere karşı başlattığı bu savaş, sokak sanatının geleceği konusunda kaygılar doğurmakta ve toplumsal tartışmaları beraberinde getirmektedir. Hem sanatçılar hem de sokaktaki sanat severler, bu yeni yasaların nasıl bir değişim yaratacağını yakından takip ediyor. Paris, sanat ve özgürlüğün bir arada var olabileceği bir şehir olarak biliniyor olsa da, bu mücadele, gelecekte farklı normların oluşmasına ve toplumsal hâkimiyetin değişmesine yol açabilir. Hem sokak sanatının hayranları hem de belediye yetkilileri, bu süreci dikkatle izlemeye devam edecek.