Özel sağlık sigortasına uygulanan yüzde 100'lük zam, bu alanda uzun zamandır beklenen bir gelişme olarak karşımıza çıkıyor. Geçtiğimiz yıllarda artan sağlık masrafları ve enflasyon oranlarının yükselmesi, sigorta şirketlerinin primlerini artırma kararını hızlandırdı. Bu durum, özellikle sağlık güvencesine ihtiyaç duyan milyonlarca bireyi derinden etkiledi. Peki, bu durumda tüketicilerin alabileceği önlemler neler? Fiyatlar nasıl düşürülebilir? İşte bu konuda dikkat edilmesi gereken birkaç önemli nokta…
Özel sağlık sigorta primlerindeki artışın başlıca sebebi, sağlık hizmetlerine olan talebin gözle görünür bir şekilde artmasıdır. Türkiye'de sağlık altyapısının güçlenmesi ve özel hastanelerin sunduğu hizmetlerin çeşitlenmesi, insanların sağlık sigortasına yönelmesini sağladı. Ancak, bu talebin araçlarını değiştirmesi adına sigorta şirketleri, polişe olan talepleri karşılayabilmek için primlerini artırmak zorunda kaldı. Özellikle de pandeminin ardından alınan sağlık önlemleri ve artan tedavi masrafları, bu zammın ortaya çıkmasına neden oldu. 2022 yılı itibarıyla Çatı Sağlık Sigortası İstatistikleri verilerine göre, özel sağlık sigortası sektörü yıllık yüzde 25'lik bir büyüme göstermişti. Ancak, enflasyon ve döviz kurlarındaki dalgalanmalar da bu durumu daha da zorlaştırarak zamların kapısını araladı.
Özel sağlık sigortası primlerinin artışı, bireyleri alternatif çözümler aramaya yönlendiriyor. Fiyatları düşürmek ve daha uygun primlerle sağlık almak isteyenler için şu yöntemleri öneriyoruz:
Sonuç olarak, özel sağlık sigortasında meydana gelen zam, birçok bireyin karşı karşıya kaldığı olumsuz bir durumdur. Ancak, doğru stratejiler ve araştırmalar ile bu durumun üstesinden gelmek mümkündür. Unutmayın ki, sağlık sigortası sadece bir mali yük değil; aynı zamanda geleceğinizin güvence altına alınması açısından önemlidir. Sağlık masraflarınızı daha yönetilebilir hale getirmek için yukarıda belirtilen stratejileri dikkate alarak, en uygun sağlık sigortası planını bulabilirsiniz. Sağlıklı günler dileriz!