Osmaniye, 28 Ekim 2023 tarihinde saat 14:35’te 3.2 büyüklüğünde bir depreme sahne oldu. Depremin merkez üssü Osmaniye’nin kuzeydoğusundaki bölgelerde yer alırken, sarsıntı vatandaşlar arasında kısa süreli bir panik yarattı. Söz konusu depremin büyüklüğü, uzmanlar tarafından düşük seviyede değerlendirildi ancak yine de yerel halk arasında endişeye yol açtı. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından yapılan açıklamalara göre, deprem yerin 7.2 kilometre derinliğinde gerçekleşmişti ve herhangi bir can veya mal kaybına sebep olmadığı bildirildi. Ancak bu durum, Osmaniye’de yaşanan doğal olayların nasıl bir etki yarattığını gözler önüne seriyor.
Deprem anında, birçok vatandaş iş yerlerinde ve evlerinde olup, sarsıntı başladığı anlarda ne yapacaklarını bilemedi. İnsanların büyük bir kısmı evlerinden çıkarak açık alanlara yöneldi, bazıları ise telefonlarıyla sevdiklerine ulaşmaya çalıştı. Osmaniye'de yaşayan 35 yaşındaki bir kadın, deprem anını, "Evde oturuyordum, aniden sarsıldık. İlk başta ne olduğunu anlayamadım ama hemen dışarı çıktım. Sokakta herkes birbirine bakıyordu," sözleriyle anlattı. Çocuklarımızı, ailemizi ve sevdiklerimizi korumak adına böyle durumlarda dikkatli olmamız gerektiğini biliyoruz, fakat bu gibi anlar gerçekten korkutucu,” dedi.
Osmaniye, tarih boyunca deprem açısından hassas bir bölge olarak biliniyor. 1998 yılında meydana gelen 6.3 büyüklüğündeki deprem, şehirde büyük yıkımlara neden olmuş, pek çok insanın hayatını kaybetmesine ve binlerce kişinin evsiz kalmasına yol açmıştı. Son yıllarda ise daha küçük ölçekli sarsıntılar, yerel halkta depremle ilgili bir korku ve kaygı yaratmış durumda. Uzmanlar, Osmaniye'nin tektonik özellikleri nedeniyle zaman zaman farklı büyüklüklerde depremler yaşanabileceğini belirtiyor. Bu nedenle, hem devletin hem de yerel yönetimlerin, deprem tatsarı ve dayanıklılığı artıracak tedbirler alması gerektiği vurgulanıyor.
Yapılan resmi açıklamalarla birlikte, Osmaniye’de yapılan binaların depreme dayanıklılığı da bir kez daha gündeme geldi. 2023 yılı itibarıyla şehrin çeşitli bölgelerinde başlatılan güçlendirme çalışmaları, olası depremler için hazırlık anlamında önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Vatandaşların, oturdukları binanın depreme dayanıklı olup olmadığını sorgulamaları ve gerekli önlemleri alması gerektiği konusunda bilgilendirilmesi gerekiyor. Bu tür olaylar, toplumsal bilinçlenmeyi artıracak ve halkın güvenliği için hayati öneme sahip olacak.
Sonuç olarak, Osmaniye’de meydana gelen 3.2 büyüklüğündeki deprem, hem yerel halkta hem de yetkililerde farklı bir yansıma oluşturdu. Her ne kadar hasar bırakmamış olsa da, uzmanlar olası depremlerde yaşanabilecek durumların ciddiyetine dikkat çekiyor. Şehirdeki korkuların ve endişelerin giderilmesi için devlet ve yerel yönetimler iş birliği içinde hareket etmeli, halkı bilinçlendirme ve hazırlık çalışmaları yapılmalıdır. Depremler, hayatımızda her an gerçekleşebilecek bir gerçek olarak göz önünde bulundurulmalı ve bu sunum güncel kalmalıdır. Unutulmamalıdır ki, deprem hazırlığı tüm toplumun sorumluluğundadır. Bu olay, bir kez daha yerel yöneticilerin ve uzmanların, vatandaşların güvenliği için ne denli kritik bir role sahip olduğunu gösteriyor.