Son dönemlerde Türkiye’nin kış turizminde önemli bir yer tutan Kartalkaya’da meydana gelen olay, hem bölge halkını hem de tatile gelenleri derinden sarstı. Doğan, Kartalkaya’da geçirdiği kaza sonucunda ailesini kaybettiğini belirterek, bu tür trajedilerin bir daha yaşanmaması için hukuk sisteminin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini ifade ediyor. "Emsal karar çıkmalı," diyen Doğan, adaletin yerini bulmasını istiyor. Öyle ki, yaşadığı kaybın ardından kendisi gibi birçok aile için benzer olayların önlenmesi gerektiğini savunuyor.
Doğan’ın hikayesi, kış tatilinin bir felakete dönüştüğü bir anı nöbetinde başlıyor. Kartalkaya’da bir kayak pistinde meydana gelen kaza sonucunda, ailesi korkunç bir şekilde hayatını kaybetti. Doğan, bu olayı anlatırken, kaybettiği eşini ve çocuklarını hatırlıyor; gözleri doluyor. Bu kaybın ardından, Doğan sadece kişisel bir acı yaşamıyor; aynı zamanda yaşadığı toplumsal sorumluluğun da farkına varıyor. "Benim gibi insanların başına benzer bir olayın gelmemesi için bir şeyler yapılmalı," diyor. Emsal niteliğinde bir kararın çıkmasının çok önemli olduğunu vurgulayan Doğan, sadece kendi acısını geçmek değil, aynı zamanda diğer ailelerin de benzer bir yıkım yaşamaması için savaştığını belirtiyor.
Olayın ardından yapılan incelemelerin sonucunda, kazanın sebep olduğu trajedinin sadece bireysel hatalardan değil, aynı zamanda güvenlik eksikliklerinden kaynaklandığı düşünülüyor. Kartalkaya’nın mevcut güvenlik önlemlerinin yetersiz olduğunu ifade eden Doğan, bu konudaki eksikliklerin bir daha benzer kazaların yaşanmasını kolaylaştırabileceğine dikkat çekiyor. "Kayak pistlerinin güvenliği tamamen göz ardı ediliyor. Kayak yaparken yaşanan kazaların ardından yeterli önlemler alınmıyor. Bu tür kazaların yaşanmaması için gerekli önlemler acilen alınmalı," diyor.
Doğan’ın yaşadığı kaybın ardından, ailesinin yasını tutarken bir yandan da bu acının toplumda yarattığı etkiyi fark etmesi, onu adalet arayışına yöneltti. Sosyal medya üzerinden başlattığı kampanya, birçok insan tarafından destekleniyor. Bu kampanya sayesinde, ülkedeki diğer kayak merkezlerinde de güvenliğin artırılması için sesler yükselmeye başladı. Doğan, “Aynı trajediyi yaşamış olan insanlar olarak birbirimize destek olmalıyız. Tek bir hayatın bile kaybolması, bizim için büyük bir kayıptır,” diyerek adalet arayışını sürdüreceğini söylüyor.
Kartalkaya’da yaşanan bu acı olay ve akabinde gelişen süreç, aynı zamanda Türkiye’deki kış turizminin güvenli bir hale getirilmesi konusunda tartışmalara yol açtı. Uzmanlar, kış turizminde güvenlik eksikliklerinin giderilmesi adına düzenlemelerin bir an önce yapılması gerektiğini ifade ediyor. "Doğan’ın yaşadığı olay, aslında sadece bir bireysel dram değil, aynı zamanda bir toplumun sorunu," şeklinde ulusal basında çıkan haberler, toplumda farkındalık oluşturma açısından önemli bir rol üstleniyor.
Doğan’ın mücadelesi, Kartalkaya ve diğer kayak merkezleri için yeni bir dönem başlatmış durumda. Emsal bir karar çıkması için hukuki sürecin de hızlandırılması gerektiğini söyleyen Doğan, "Adaletin yerini bulması, benim için önemli değil, benim gibi birçok insan için bu, bir umut kaynağı olacak," diyerek umut dolu bir gelecek beklentisi içinde. Bu trajik olayın ardından, Doğan’ın verdiği mücadele sadece kendi ailesi için değil, tüm kaybolan hayatlar için adalet talep eden bir sembol haline geliyor.
Sonuç olarak, Kartalkaya’daki trajik kaza üzerinden geçen zaman, Doğan gibi insanların mücadelesinin önemini bir kez daha gözler önüne seriyor. "Emsal karar çıkmalı," diyerek mücadelesini devam ettiren Doğan, hem kendi yaşadığı acıyı hem de başka ailelerin yaşanmaması için gereken her şeyi yapmaya kararlı. Bu olay, toplumsal sorumluluk bilinci ile birlik içinde kenetlenmenin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlatıyor.