Kahramanmaraş, 25 Ekim 2023 tarihinde saat 14.30’da 4,1 büyüklüğünde bir deprem ile sarsıldı. Depremin merkez üssü, Afşin ilçesine bağlı Elbistan beldesinin 6 kilometre güneybatısı olarak belirtildi. Yerel saatle meydana gelen bu sarsıntı, çevre illerde de hissedildi ve halk arasında kısa süreli bir panik yaşandı. Deprem sonrası, birçok vatandaş evlerinin dışına çıkarak güvenli bir alan arayışına girdi. Bu tür doğal afetlerin tekrar yaşanmasının getirdiği korku, Kahramanmaraş halkı üzerinde derin bir etki bıraktı.
Depremin ardından, Kahramanmaraş Valiliği'nden ve AFAD'dan yapılan açıklamalarda, depremin can ve mal kaybına yol açmadığı bilgisi verildi. Ancak halkın yaşadığı panik, özellikle akşam saatlerinde yoğunlaşan artçı sarsıntılardan kaynaklandı. Sıklıkla yaşanan deprem olayları nedeniyle, bölgede yaşayanların alarm seviyesinin yüksek olması, bu tür durumlarda insanların daha fazla endişe duymasına sebep oluyor. Valilik ve AFAD, vatandaşların evlerinde güvenlik önlemleri almasını ve gelişmeleri takip etmelerini önerdi.
Afşin Belediye Başkanı, deprem sonrası yaptığı açıklamada, "Herhangi bir can kaybı ya da ciddi yaralanma durumu söz konusu değil. Ancak, halkımızın bu konudaki endişelerini anlıyoruz ve gerekli tüm tedbirleri alıyoruz" şeklinde konuştu. Aynı zamanda, deprem sonrası ilk yardım ekiplerinin sahada görev aldığını ve gerekirse acil durum senaryolarının devreye sokulabileceğini belirtti. Bu tür olayların yaşanması, yerel yönetimler için de büyük bir sınav niteliği taşıyor.
Kahramanmaraş, tarihi boyunca birçok deprem yaşamış bir il. Bu nedenle, bölge halkının deprem konusundaki deneyimi, kendilerini hazırlıklı kılmasına yardımcı olurken, sürekli olarak acil durum planlarının güncellenmesi ihtiyacını da ortaya koyuyor. Uzmanlar, bu tür doğal afete karşı öncelikle yapısal güvenliği arttırmanın önemi üzerinde duruyor. Özellikle depreme dayanıklı yapıların inşası, hem kamu hem de özel sektörde büyük bir önem arz ediyor.
Ayrıca, depremlere karşı halkın bilgi düzeyinin artırılması, bu tür olaylarda kayıpların en aza indirgenmesine katkı sağlıyor. Eğitim programları, yerel yönetimler ve sivil toplum kuruluşları tarafından düzenlenerek, halkın bilinçlendirilmesi sağlanmalıdır. Deprem sırasında yapılması gerekenler ile ilgili bilgilendirme amaçlı yayınlar, sosyal medya ve geleneksel medya aracılığıyla yaygınlaştırılabilir.
Sonuç olarak, Kahramanmaraş’ta meydana gelen 4,1 büyüklüğündeki deprem, bir kez daha doğal afetlere karşı hazırlıklı olma gerekliliğini gözler önüne serdi. Halkın tedbirli olması, gerekli önlemleri alması ve yerel yönetimlerin de bu tür durumlarda etkin bir şekilde devreye girmesi, gelecekteki olası depremlerde yaşanabilecek kayıpları azaltabilir. Unutulmamalıdır ki, doğal afetler hayatımızın bir parçası ve bunlarla başa çıkmanın yolu, bilgiye ve hazırlığa dayalı bir yaşam tarzı oluşturmaktadır.