İstanbul, Türkiye'nin en kalabalık ve en önemli şehirlerinden biri olmasının yanı sıra su kaynakları açısından da kritik bir konumda yer alıyor. Son yıllarda, iklim değişikliği ve aşırı şehirleşmenin etkileriyle barajlardaki su seviyeleri alarm veriyor. Özellikle 2023 yazında yaşanan kuraklık ve sıcak hava dalgaları, İstanbul'un su rezervlerini tehdit eder hale geldi. Peki, İstanbul'un barajlarında son durum nedir? Şehrin su ihtiyacını karşılayacak barajlardaki su seviyesi ne durumda? İşte detaylar...

İstanbul’un Barajları ve Su Durumu

İstanbul'un içme suyu ihtiyacını büyük ölçüde karşılayan barajlar, son yıllarda aşırı kuraklık ve yetersiz yağışlar nedeniyle zor günler geçiriyor. Şehrin en önemli su kaynakları arasında yer alan Ömerli, Terkos, Alibeyköy ve Sazlıdere barajları, 2023 yazına damgasını vuran sıcak hava koşullarıyla birlikte kritik su seviyelerine ulaştı. Barajlarda ortalama su seviyeleri, yıllara göre büyük bir düşüş göstermekte ve su tasarrufu çağrıları artmaktadır. Şu an itibariyle, İstanbul'daki toplam baraj doluluk oranı %30 seviyelerine düşmüş durumda, bu durum belediyeyi ve ilgili kurumları yeni önlemler almaya yönlendiriyor.

Şehirdeki Su Tasarrufu Önlemleri

İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ), içme suyu kaynaklarının azalması nedeniyle vatandaşları su tasarrufuna teşvik eden çeşitli kampanyalar yürütüyor. Su kullanımında dikkat edilmesi gereken noktalar arasında, banyo ve tuvalet kullanımlarında dikkat edilmeleri, bahçe sulamalarının akşam saatlerinde yapılması ve sızdıran muslukların tamir edilmesi gibi basit ama etkili tavsiyeler yer alıyor. Ayrıca, şehirde suyun idareli kullanımı ve yağmur suyu hasadı gibi uzun vadeli projelerin de önemi giderek artmakta. Uzmanların önerileri doğrultusunda, İstanbul halkının daha fazla duyarlılık göstermesi ve su kaynaklarını verimli kullanması gerektiği vurgulanıyor.

Sonuç olarak, İstanbul'un barajlarındaki su seviyelerinin tehlikeli bir noktaya geldiği açık. Barajlardaki doluluk oranlarının düşmesi, hem doğal yaşam hem de şehir hayatı üzerinde olumsuz etkilere yol açabileceği için bu konunun üzerinde durulması gerekiyor. İlgili kuruluşların ve bireylerin, su tasarrufuna yönelik bilinçli davranışları ve çözüm odaklı yaklaşımları, İstanbul'un geleceği açısından hayati önem taşımakta.