İstanbul, geçtiğimiz günlerde meydana gelen depremle sarsıldı. Kısa süre içinde geniş bir alanda hissedilen bu sarsıntı, vatandaşlarda paniğe neden olurken, binalar, köprüler ve tüneller gibi altyapı unsurları üzerinde ne gibi etkiler yarattığı merak konusu oldu. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, İstanbul'daki deprem sonrası önemli açıklamalarda bulunarak, şehirdeki köprü ve tünellerin durumu hakkında bilgi verdi.
Uraloğlu, yaptığı açıklamada, depremin ardından tüm köprü ve tünellerin kapsamlı bir kontrol sürecinden geçirildiğini vurguladı. "Bu süreçte teknik ekiplerimiz, İstanbul'un önemli transit noktaları olan köprü ve tünellerin durumu hakkında detaylı incelemelerde bulundu. İlk bulgularımıza göre, köprü ve tünellerimizin büyük bir kısmı, yapısal olarak depremi sorunsuz bir şekilde atlattı," diyen Uraloğlu, özellikle Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Avrasya Tüneli gibi önemli projelerin güvenilirliğini ön planda tutarak, bu yapıların depreme karşı dayanaklı olduğunun altını çizdi.
Uraloğlu, ilerleyen yaşanan sarsıntı sonrası, gerçekleştirilecek iyileştirmelerle ilgili bilgi vererek, "Deprem gibi doğal afetler, şehirlerimizin altyapısının ne kadar dayanıklı olduğunu değerlendirmek için bir fırsat sunar. Bu bakımdan, yalnızca mevcut yapılarımızı değil, gelecekte inşa edilecek olan projelerimizi de gözden geçiriyoruz. Bizim için en öncelikli konu, vatandaşlarımızın güvenliğini sağlamak," ifadelerini kullandı. Ayrıca, deprem öncesi ve sonrası alınacak önlemler hakkında da kamuoyunu bilgilendiren Uraloğlu, "Aldığımız tüm tedbirlerle, İstanbul'un doğal afetlere karşı hazırlıklı olmasını sağlamak amacıyla çalışmalarımıza devam ediyoruz. İleriye dönük planlarımız arasında, mevcut yapıları güçlendirmek ve yeni projeleri bu şartlar göz önünde bulundurularak geliştirmek yer alıyor," dedi.
Bakan Uraloğlu'nun açıklamaları, İstanbul'da yaşanan deprem sonrası kamuoyunun endişelerini büyük ölçüde hafifletti. Ancak uzmanlar, depremlerin sıkça yaşandığı bu bölgelerde, altyapı yatırımlarının sürekli olarak güncellenmesi ve güçlendirilmesi gerektiğinin altını çiziyor. "Bunun yanında, İstanbul'un büyümesiyle birlikte, yeni yollar, köprüler ve tünellere olan ihtiyacın artması, gelecekte daha fazla yatırımı gerektirecek. Özellikle deprem bölgelerinde bu planlamaların dikkatli ve özenle yapılması şart," diyorlar.
Uraloğlu, nihai olarak İstanbul'daki deprem sonrası değerlendirmelerin kapsamlı bir şekilde yapılmasına ve ilerleyen günlerde tüm altyapı unsurlarının eksiksiz bir şekilde gözden geçirilmesine vurgu yaparak, "Şu anda herhangi bir yapı hasarı söz konusu değil, fakat yine de bu tür durumlarda her zaman tedbirli olmalıyız. Sürekli izleme ve bakım çalışmaları ile altyapımızı güçlendirmeye devam edeceğiz," dedi. Bu gibi afetlerden önce olduğu gibi, deprem sonrası durum değerlendirmelerine bütüncül bir yaklaşımın benimseneceği mesajını verdi.
Sonuç olarak, İstanbul'daki deprem, şehirdeki altyapının ne denli dayanıklı olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı'nın gerçekleştirdiği hızlı değerlendirmeler de, şehrin büyük bir kısmının bu tür tehlikelerden etkilenmediğini ortaya koydu. Vatandaşların güvenliği için gerekli tedbirlerin alınması ve altyapının sürekli olarak güncellenmesi ise, İstanbul'un geleceği açısından büyük önem arz ediyor.