İsrail siyaseti, son günlerde Gadi Eisenkot'un istifası ile bir siyasi deprem yaşamakta. Eski Genelkurmay Başkanı olan Eisenkot'un bu ani kararı, hem hükümetin geleceğini hem de ülkenin güvenlik stratejisini derinden etkileyebilir. Neden yerini bıraktı? Bu sorunun yanıtı, sadece Eisenkot'un kişisel durumuyla değil, aynı zamanda ülkenin siyasi atmosferiyle de yakından ilişkili. İşte tüm detaylarla birlikte 23 Ekim 2023'te yaşanan bu önemli gelişmenin ardındaki gerçekler.
Gadi Eisenkot, İsrail Savunma Kuvvetleri'nin (IDF) 20. Genelkurmay Başkanı olarak görev yaptı ve bu unvanı 2014 ile 2019 yılları arasında taşıdı. Görevi boyunca, özellikle Hamas'la olan çatışmalarda aldığı stratejik kararlarla tanınan Eisenkot, birçok uluslararası ilişkiler uzmanı tarafından askeri bir deha olarak değerlendirilmekteydi. İstifa kararı, özellikle son dönemlerde İsrail ordusunun üst düzey liderleri arasında yaşanan gerginlikler nedeniyle dikkat çekti. Gadi Eisenkot, hem iç politikadaki çatışmalar hem de dış dünyadaki belirsizlikler dolayısıyla istifasını verdiğini belirtti. Gözlemciler, bu durumun, Eisenkot'un vizyonuyla mevcut hükümetin hedefleri arasında bir tutarsızlık olduğunu düşünüyor.
Gadi Eisenkot'un istifası, yalnızca kişisel bir karar değil, aynı zamanda İsrail'in siyasi geleceği ve güvenlik politikaları açısından önemli sonuçlar doğurabilir. Öncelikle, Eisenkot'un istifası, mevcut hükümetin güvenilirliğine dair soru işaretleri yaratıyor. Hükümet yetkilileri, Eisenkot'un ayrılışını "kendi takvimine göre" gerçekleşen bir olay olarak kaydediyor; ancak birçok analist, bu durumun arka planında daha karmaşık bir yapının olduğuna inanıyor. Hükümetin içerideki aşırı sağcı gruplarla olan ilişkisi ve ordunun disiplininin tehlikeye girmesi, Eisenkot’un istifasında önemli bir etken olmuş olabilir.
Bununla birlikte, Eisenkot'un istifası, dış politikada da yankı bulacak gibi görünüyor. İsrail'in uluslararası alanda yer bulma çabalarının Gadi Eisenkot'un askeri stratejileriyle sıkı bir ilişkisi olduğu biliniyor. Dolayısıyla, onun ayrılması, özellikle Filistin meselesinde yürütülen müzakereleri ve diğer bölgesel ilişkilere kötü etkileyebilir. Ülkenin güvenlik politikaları üzerinde Eisenkot’un bıraktığı miras, onun askerî stratejilerine dayanan bir dizi yeni formülasyonla yanıt bulması gerekecek.
Özetlemek gerekirse, Gadi Eisenkot'un istifası, sadece bir askeri liderin görevden ayrılması değil, aynı zamanda büyük bir siyasi ve askeri dönüşümün de habercisi. Öne çıkan riskler arasında hükümetin meşruiyeti, ordu içindeki disiplinin kaybolma ihtimali ve uluslararası ilişkilerde yaşanabilecek olumsuz etkiler bulunuyor. Gelecekte ülkenin siyasi tarihi, Eisenkot'un istifasının arka planını ve getirdiği değişimleri daha iyi anlayacaktır. Eğer bu istifa, daha büyük bir siyasi değişimin başlangıcıysa, İsrail için 2023 yılı, birçok açıdan unutulmayacak bir yıl olabilir. Bu noktada, Eisenkot’un bir sonraki hamlesi ve ülkedeki diğer siyasi aktörlerin tepkileri, önümüzdeki dönemdeki gelişmeleri belirleyecek kritik faktörler arasında yer alıyor.