İstanbul'un en işlek caddelerinden birinde, tam 47 yıldır terzilik yapan Ahmet Usta, oldukça ilginç bir hobi edindi. Kendi dükkanında yalnızca giysileri değil, paraları ütüleme işlemiyle de dikkat çekiyor. Peki, bu sıradışı alışkanlık nereden kaynaklanıyor? Ahmet Usta'nın paraları ütülemesi sadece görsel bir estetik kaygıyla mı yoksa başka bir amacı mı var? Terziliğin yanı sıra bu ilginç hareketin ardındaki felsefeyi ve Ahmet Usta’nın hayatına etkilerini birlikte keşfedelim.
Ahmet Usta, terzilik mesleğine 1976 yılında başlamış. O günden beri pek çok kıyafet dikmiş, sayısız müşteriye hizmet vermiş. Ancak, zamanla müşterileriyle olan ilişkisini güçlendirmek ve kendisini biraz farklı kılmak adına bu ilginç alışkanlığı geliştirmiş. Her gün dükkanına geldiğinde, eline aldığı her parayı ilk iş olarak ütülemeye başlayan Usta, bunun kendisine ve müşterilerine sağladığı faydaları anlatıyor. “Ütüsü yapılmış paralar, daha uzun süre kullanılır ve daha temiz görünür. Ayrıca, ütülediğim paralarla yapılan alışverişlerin de bereketli olduğuna inanırım,” diyor.
Terziliğin sadece kumaşları değil, aynı zamanda müşterilerle kurulan bağları da şekillendirdiğini vurgulayan Ahmet Usta, “Her gün biraz daha büyüyen müşteri kitlemle aramdaki bağı güçlendirmek için böyle bir yol seçtim. Müşterilerim paralarını ütülediğimi görünce gülümseyerek, benden terzi hizmeti almak istediklerine bir kez daha ikna oluyorlar.” diyor. Ahmet Usta’nın bu davranışı, terzi dükkanlarında sıkça yaşanan bir durum değil. Ancak, yaptığı bu küçük ve eğlenceli hobi, hem kendisine hem de dükkanına olan ilgiyi artırıyor.
Peki, paraların ütülenmesi gerçekten faydalı mı? Ahmet Usta, paraların temizlenmesinin birçok avantajı olduğunu belirtiyor. Kirlilik ve bakteri çoğalmasının önüne geçmek, paraların daha uzun ömürlü olmasını sağlamak ve estetik görünüm kazandırmak en temel sebepler arasında. “Ütülenmiş paralar, hem ekonomik açıdan hem de psikolojik olarak insana farklı bir duygu veriyor,” diyor. Ayrıca, ütülenmiş paranın, standart bir şekilde düz ve sıkı durmasının, cüzdan ya da cep içinde daha az deformasyona uğramasını sağladığını ekliyor.
Ahmet Usta’nın dükkanında bu alışkanlığını gözlemleyenler, durumun oldukça eğlenceli ve ilginç olduğunu düşünüyor. Müşteriler, dükkanın kapısını açtıklarında Ahmet Usta’nın masasında ütü masası ve ütüyle paraları düzeltmeye çalıştığını görünce neşeyle karşılıyorlar. Birçok insan için paranın, değerli bir mülkün yanında temiz ve düzenli olması, ruh halini dahi etkileyebilir. Ahmet Usta’nın bu alışkanlığı, yaşadığı bölgedeki diğer esnaf tarafından da ilgiyle takip ediliyor.
Sonuç olarak, 47 yıl boyunca tedricen gelişen bir meslek hayatının, yıllar geçtikçe uygulamalarıyla daha da zenginleşebileceğini gösteren Ahmet Usta, sadece bir terzi değil, aynı zamanda yaratıcılığını işine entegre eden bir sanatçı profili çiziyor. Ütülenmiş paraların özel bir anlam taşımasını sağlarken, dükkanını da daha cazip hale getiriyor. Ahmet Usta'nın hikayesi, alışılmışın dışında bir başarı ve özveriyi temsil ediyor. Bu tür ilginç ve keyifli davranışların, toplumda nasıl yankı uyandırabileceğini de bir kez daha gözler önüne seriyor. Terzilik gibi geleneksel bir meslekten gelen yaratıcılığın, toplumsal ilişkileri nasıl güçlendirebileceğine dair önemli bir örnek sunuyor.