Uzun bir hayatın sırlarını öğrenmek, birçok kişi için hem merak uyandıran hem de hayati bir konudur. İnsanlar sağlıklı ve uzun bir yaşam için genellikle diyet listeleri ve sıkı egzersiz programları arayışında oldukça fazla zaman harcarlar. Ancak, 100 yaşına basan iki kadın, bu klasik kalıpların dışında düşünerek farklı ipuçları ile dikkat çekiyor. Eğitimli, sağlıklı beslenme uzmanları yerine, hayatlarına 100 yıl boyunca sahip çıkmış olanların deneyimlerine kulak vermek, belki de yeni nesillere daha fazla ilham verebilir. Bu iki kadının hayat hikayeleri, yanında birçok ders ve yaşam felsefesi barındırıyor.
İlk olarak tanıştığımız isimlerden biri, 100 yaşındaki Berna Hanım. Hayatını doğayla iç içe yaşamış olan Berna Hanım, sabahları güneş doğarken uyanmayı ve bahçesinde sebze ve meyve toplamayı çok seviyor. Bu, onun için sadece bir aktivite değil, aynı zamanda ruhunu besleyen bir ritüel. Hiçbir zaman özel diyet programlarına uymadığını, sadece mevsiminde taze sebze ve meyve tükettiğini belirtiyor. “Diyet yapmadım, çünkü doğanın sundukları benim için en iyisi. Yeterince hareket ediyor ve sevdiklerimle vakit geçiriyorum,” diyor Berna Hanım. Doğayla iç içe yaşamak, sadece fiziksel sağlık değil, zihinsel ve duygusal denge de sağlıyor.
Diğer bir isim ise Ayla Hanım. O, tam 100 yıldır pozitif düşünmenin ve sosyal bağlantıların önemine altını çiziyor. Hayatı boyunca arkadaşları ile sosyal aktivitelerden asla mahrum kalmadığını, tecrübelerini paylaşarak motor becerilerini geliştirdiğini ifade ediyor. “Hayatımda en çok keyif aldığım şey, arkadaşlarımla bir araya gelip sohbet etmektir. Kahkaha atmak, endişeleri uzaklaştırır ve ruhumu canlandırır,” sözleriyle sosyal etkileşimin yaşam kalitesine olan katkısını vurguluyor. Bilim insanları da sosyal ilişkilerin sağlığı olumlu etkilediğini kanıtlıyor. Ayla Hanım’ın duruşu; sağlıklı beslenme ve düzenli egzersizden çok daha fazlasını ifade ediyor.
Bir başka dikkat çeken nokta ise, her iki kadının da stresten uzak durma konusundaki tutumları. Berna Hanım, gergin anlarda yavaş derin nefes almanın ve doğal ortamlarda zaman geçirmenin kendisine çok iyi geldiğini belirtiyor. “Günü gününe yaşamak, geçmişin yüklerini taşımamak gerekiyor. Anı yaşamak çok önemli,” diyor. Ayla Hanım ise meditasyon gibi rahatlatıcı aktiviteleri hayatına dahil etmiş. Onun için meditasyon, zihinsel bir arınma ve dinginlik sağladığı için vazgeçilmez bir rutin haline gelmiş. Stresin ve kaygının hayat kalitesini düşüren unsurlar olduğunun bilincindeler.
Her iki kadın da genç yaşlardan itibaren sanata ilgi duymuşlar. Berna Hanım, resim yaparak, Ayla Hanım ise müzikle ilgilenerek kendilerini ifade ediyorlar. “Sanat, bana hayata pozitif bakış açısı kazandırdı. Duygularımı kağıda ya da nota üzerinde yaşatmak, bana huzur veriyor,” diyor Berna Hanım. Sanatla uğraşmanın zihinsel sağlık üzerindeki olumlu etkileri, birçok bilimsel çalışmayla da destekleniyor. Böylece, yaratıcı aktivitelerin, uzun yaşam üzerinde büyük bir etkisi olduğu tartışmasız hale geliyor.
Son olarak, bu iki kadın da gelecek nesillere bir mesaj bırakmak istiyor: "Yaşınız ne olursa olsun, hayatı dolu dolu yaşamak, sevdiklerinizle anılar biriktirmek ve sosyal bağlar kurmak en önemli faktörlerdir.” Uzun yaşamın sırrı, sağlıklı bir diyet ve düzenli egzersizde değil, hayatı dolu dolu yaşamakta gizli olabilir. Berna Hanım ve Ayla Hanım, bunun en güzel örneklerini sunuyorlar. Belki de sağlıklı bir yaşam istiyorsak, öncelikle bu bilgeliği göz ardı etmemeliyiz. Yaşamı her anıyla kucaklamak, yüzyıllar boyu hatırlanacak en değerli sır olabilir.
Sonuç olarak, 100 yaşına basan bu iki kadının hayatından çıkarılacak dersler, yaşam felsefemizi yeniden şekillendirebilir. Sağlıklı yaşam ve uzun ömrün ardındaki sır, sanıldığı kadar basit görünmektedir. Zira beslenme ve egzersiz elbette önemlidir, ancak sosyal bağlantılar, stres yönetimi ve sanata ilgi gibi unsurlar, insan hayatını derinlemesine etkileyen diğer unsurlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Berna Hanım ve Ayla Hanım, sadece kendi yaşamlarından değil, aynı zamanda nesillere aktarılacak bu değerli bilgilerle de yüreklere dokunmaya devam ediyorlar.